Suriye’ye hukukun üstünlüğü ilkesi şart da…

Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta Suriye’de kapsayıcı ve demokratik bir yönetimin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ekonomik gelişmenin ve barışın sağlanması için demokratik, kuşatıcı, kapsayıcı bir yönetim sisteminin elzem olduğunu, Türkiye’nin Suriye’de istikrarın sağlanması için her türlü desteği vermeye çalacağını dile getiriyor.

HTŞ lideri Colani ile bu bağlamda sürekli iletişim içinde olduklarını söyleyen Erdoğan, nasıl bir devlet olması gerektiği hususunda kendisine tavsiyelerde bulunduklarını ve yeniden yapılanma sürecinde tecrübelerini aktaracaklarını söylüyor:

Onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırabilir, bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan biri de anayasanın inşasıdır. Bu konuda biz Sayın Colani başta olmak üzere Suriye yönetimiyle iletişim içindeyiz.

Erdoğan bu sözlerinin ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’ye gideceğini “Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’da inşallah oraya gidecek, yeni yapılanmayı Colani ile birlikte” yapacaklarını söylemişti.

Erdoğan’ın bu sözlerinin hemen akabinde Suriye’ye giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Colani ile düzenlediği ortak basın toplantısında “Hiçbir dini veya etnik grubun dışlanmadığı, kapsayıcı, herkesin barış içinde yaşadığı adaletin hakim olduğu bir yönetim tesis edilmesi gerekmektedir. Sayın Şara ile yaptığımız görüşmede Suriye’nin yeniden istikrara kavuşmasının ve ekonominin güçlendirilmesinin mümkün olduğunu… Bunun için de öncelikle güvenlik, hukukun üstünlüğünün sağlanmasının ve azınlıkların korunmasının icap ettiğini konuştuk” dedi.

Türkiye’nin Suriye’de “hem sivil hem demokratik bir devlet istediğini” söyleyen Fidan’ın şu sözlerinin altını çizdim. Diyor ki:
“Bir gecede, bir ayda ya da bir yılda İsviçre demokrasisi beklemek gerçekçi değil.”

Türkiye olarak baya açık açık HTŞ lideri Colani’ye demokratik devlet tavsiyesinde bulunuyoruz, hukukun üstünlüğünün önemini anlatıyoruz, hukukun üstünlüğü ilkesinin ekonomik kalkınma için olmazsa olmaz kural olduğunu söylüyoruz.

***

Suriye’nin elbette bir gecede İsviçre demokrasisine kavuşmasını beklemek gerçekçi olmaz, Suriye şartlarında adım adım toparlayıcı, çalışabilir ve demokrasi dünyasında kabul görecek bir yönetimle kavuşabilir.

Erdoğan’ın, yeniden inşasında Suriye’nin yanında olması, Suriye’nin demokrasiye geçmesi için rehberlik yapması ülkemiz adına gurur verici elbette. Ülkesini seven bir vatandaş olarak bununla gurur duyarız.

Ama Suriye’ye demokratik yönetim sistemi tavsiye eden bir devletin kendisinin de demokratik bir yönetim sistemine sahip olması gerekmez mi?

Bu ülkenin vatandaşları olarak, Suriye’ye “öyle bir ülke inşa edin ki, öyle bir hükümet sistemi kurun ki hiçbir dini veya etnik grubu dışlamasın, kapsayıcı olsun, ülkede herkesin barış içinde yaşadığı, adaletin hakim olduğu bir yönetim sistemi olsun” tavsiyesinde bulunan Erdoğan’a “bizim ülkemizde neden bu saydıklarınız nasıl?” diye sorma hakkımız yok mu?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan açıklayıversin bir zahmet: Suriye’de ekonomik kalkınma için hukukun üstünlüğü ilkesi şart da ekonomik krizin her geçen gün daha da ağırlaştığı, halkın yoksullaştığı, vatandaşın evine ekmek götüremez hale geldiği ülkemiz için “hukukun üstünlüğü ilkesi” şart değil mi?

Özellikle, dış politika ile de ilgili bir konu; AİHM kararlarının uygulanması gerekmez mi?

Adaletin hakim olduğu bir yönetim sistemi bizim ülkemizde niye yok? Suriye’de adaletin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin olduğu yönetim sistemi tavsiyesini veren AK Parti hükümeti neden bütün yetkilerin tek elde toplandığı, adaleti tarumar eden, hukukun üstünlüğü ilkesini bypass eden bir hükümet sistemine geçirdi ülkemizi?

İktidar Suriye’ye “hukukun üstünlüğü, yeni sivil anayasa” tavsiyesinde bulunuyor ama yönettiği ülkesinde Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulatmıyor, yargısı siyasallaşmada tavan yaptı… İktidarımız Suriye’ye insanlık onurunun önemini anlatıyor ama ülkemizde her gün özgürlük alanlarını gasp ediyor, ülkemizde nefes alacak alan kalmadı neredeyse…

Ülkemizde on binlerce insan suçsuz yere cezaevinde yatıyor. Yargı sistemi adalet dağıtmıyor, özellikle FETÖ davalarında düşman hukuku uyguluyor. KHK mağduriyetleri ortada.

İktidar kendisine muhalefet eden, eleştiren kesimlere göz açtırmıyor. Savcılar ellerinde hukuk sopasıyla kafasını kaldıran gazetecilerin başına vuruyor, indiriyor.

Basit bir soru: Hakan Fidan “hukukun üstünlüğü, demokratik sivil yönetim, adaletin hakim olduğu ülke tavsiyesinde” bulunurken eş zamanlı olarak Türkiye’de hiçbir suçu olmayan, hukuken değil siyaseten cezaevinde rehin tutulan ve MS hastası olan Tayfun Kahraman’ın kamuoyuna sızan görüntülerini gören Colani ne düşünür mesela?

***

Saadet Partisi TBMM Bütçe Görüşmelerinde Gelecek Partili Sema Silkin Ün Türkiye’nin hak, hukuk, adalet konusundaki fotoğrafını ortaya koyan bir konuşma yaptı. AK Partili sıralara dönerek yönelttiği “Nice insanın hukuksuz süreçlerde can çekişmesini, birilerinin rövanşist biçimde ellerini ovuşturmasını, birilerinin kendilerine verilen hukuksuz yetkileri pervasızca kullanmasının ülkede yarattığı tahribatı nasıl içselleştirebildiniz” sorusu tarihi öneme sahipti. Meclis kayıtlarına AK Partililerin ayıbı olarak geçti.

Ülkemizdeki adaletsizliklerin, hukuksuz yere soruşturma geçirenlerin istatistiklerini paylaşan Gelecek Partili Sema Silkin Ün’ün şu sözü tam da Suriye’ye demokratik hukuk devleti öneren ülkemiz adına önemliydi.

AİHM’nin kapısında ‘adil yargılanma hakları’ ihlal edilen dosyaların birikmesine yaka silkmektense, kendi insanımıza demokratik hukuk devleti olduğumuzu ispat edelim. ‘Kanunsuz suç olmaz’ ilkesinin ihlaliyle elin Batılısı önünde devletimizi küçük düşüreceğimize, ‘kanunsuz suç olmadığını’ kendi vatandaşımıza kendi yargı sistemimiz eliyle ispatlayalım…”

Muhteşem bir konuşmaydı, kendisini arayıp tebrik ettim ama bir de buradan tebrik etmek isterim.

Velhasıl kelam, iktidar Suriye’ye demokratik hukuk devlet sistemi önersin ama bunu önce bir kendi ülkemizde de gerçekleştirsinler… Türkiye hukuk devleti standardını bugünkü düşük seviyesinin üstüne çıkarırsa, hem dünyada daha saygın, hem Suriye’de demokrasinin kurulmasında daha etkili olabilir.

YORUMLAR (56)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
56 Yorum
  • Ali Seyğ / 03 Ocak 2025 22:16

    Elif Hanım
    Elinize sağlık Allah sayılarınız artırsı
    Ellinin e yakın insanımızın ölümüne sebep olmuş güvenlik kuvvetlerimizi şehit etmiş olan bir kanlı örgütün elebaşına bile af düşünülürken , şucu bucu diye yaftalanan ve işinden atıldığı yetmezmiş gibi hapislere atılan yüzbinlerin derdine çare aradığınız için sevgi ve saygılarımı sunuyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • Bekir / 02 Ocak 2025 20:03

    Emeğinize sağlık. unutulmuş insanlar olarak KHK lardan biriyim. Bizim gibiinsanların zulmüne uğradıl. Zulüm diyorum çünkü berat ettim kaç yıl oldu hala işime döndürülmedim. suç bulamazlarsa iltisak diye bişey uydurulmuş o olmazsa bu...... Allaha havale ediyorum

    Yanıtla (2) (0)
  • Sessiz / 02 Ocak 2025 08:13

    Teşekkürler Elif hanım harika bir yazı .KHK ile yapılan hukuksuzluk yıllardır görmezden geliniyor.Bunu dile getirmeniz çok değerli.Yuzbinlerce insanı nereye kadar yok sayacaklar.

    Yanıtla (3) (0)
  • Aydin / 02 Ocak 2025 00:27

    Haksızlık ve hukuksuzluk lari dile getirdiginiz için teşekkürler. Özellikle KHK lilar unutuluyor ve göz ardı ediliyor..

    Yanıtla (3) (0)
  • Namık Kemal Bayraktar / 26 Aralık 2024 19:18

    Türkiye’nin yeni Suriye’ye karşı konumu tam da “Kendisi himmete muhtaç dede...”misali değil midir?

    Yanıtla (1) (0)
  • Vatandaş / 25 Aralık 2024 20:51

    Suriye ne kadar şanslı onlara adalet götürecek bir komşuları var.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 25 Aralık 2024 17:48

    Çok doğru bir yazı, haklı sorular. Yanılmıyorsam cevabı şöyle, İktidardakiler Türkiyeyi kendi ülkeleri olarak görmüyorlar.

    Yoksa iyi şeyleri neden kendi ülkelerinde yapmasınlar, ellerinden tutan mı var? Hatta milletin tümü için faydalı işler yapıp, 2071 e kadar iktidarda kalsınlar değil mi?

    Yanıtla (5) (1)
  • Okur / 25 Aralık 2024 17:30

    Arkadaşlar, bizim ülkeyi idare edenler Suriye halkına layık gördükleri demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşit muamele, özgürlük gibi değerleri Türk halkına neden layık görmezler? Arkadaş, bizim suçumuz, günahımız nedir? Sonuca bakarak günahımızın bu siyasetçilere ülkeyi emanet etmek olduğunu anladık ama yaw, bu kendilerine güvendiğimiz 'insanlar' bize, Türk halkına biraz hakkaniyetli davransalar dünya mı yıkılır? Türklerden başka herkes adalete layık Türkler haksızlık ve hukuksuzluğa layık, bu mu?

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur / 25 Aralık 2024 14:44

    Teşekkürler: Haksız mı? AİHM’nin kapısında ‘adil yargılanma hakları’ ihlal edilen dosyaların birikmesine yaka silkmektense, kendi insanımıza demokratik hukuk devleti olduğumuzu ispat edelim. Ki.... Devamı sizde..

    Yanıtla (7) (1)
  • Okur / 25 Aralık 2024 14:41

    Onlar ki laf ile dünyaya verirler nizamet;
    Bin türlü teseyyüb bulunur hanelerinde

    Yanıtla (3) (1)
  • Mehmet Senturk / 25 Aralık 2024 14:25

    Başkasının mağduriyetini ve acısını paylaşarak köşesinde yazan, dile getiren Sayın Yazara teşekkür ederim.

    Yanıtla (7) (0)
  • Okur / 25 Aralık 2024 13:36

    Sayın Yazar, Arap Karakışını yaşatanlar da Mısırda, Libya'da
    benzer konuşmaları yapıyorlardı. Yarın inşallah bir Suriye Karakışı olmaz

    Yanıtla (0) (0)
  • Caner / 25 Aralık 2024 13:27

    eh kendilerini bir an isvicre makamlari olduklarini varsaydilar yönettikleri ülkenin halini unutuvermisler olur canim. Suriye nin özgürlük ve insan haklari karnesi bizden daha iyi olacagi günlere az kaldi.

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar okuru / 25 Aralık 2024 12:01

    Sayın yazar, önce size çok çok teşekkürler böyle bir yazıyı kaleme aldığınız için. Zalimler kendisinin ne yaptığını görmez, onlar bu dünyada kendilerini tek görürler, hak hukuk adalet diyerek geldiler, hepsini ayakları altına aldılar.

    Yanıtla (8) (2)
  • Ekrem Küçük / 25 Aralık 2024 11:23

    Ağzınıza ,yüreğinize sağlık sayın Çakır,sizden de böyle güzel bir yazı beklenirdi."Herkes kendi mizaç ve karakterine uygun işler "yapmaya devam ediyor.Allah razı olsun.

    Yanıtla (8) (1)
  • Evrensel Karar / 25 Aralık 2024 11:09

    Sayın yazar boş yere çırpınıyorsunuz. Gerçeği yazmak akıl, bilgi ve cesaret ister. Bu ülkede olanlar ve aktörler tarihler boyunca sanaldı ve gerçek değildi. Bütün felsefi, sosyolojik, tarihsel, kavramsal, kuramsal ve bilimsel temeli olmayan olay olgu ve objelere akıl yürüterek zaman harcayarak nesiller ömrünü tamamladı. Bu coğrafyada kim neyi savunuyorsa onun sahtesidir ve tek gerçek budur. Tarihi bunun üzerinden yeniden başlatmak gerekiyor. Canlı ve cansız herkese yeni yol haritasıdır.

    Yanıtla (5) (0)
  • Ali İncirci / 25 Aralık 2024 10:54

    Adam ağzına geleni iy-kötü farketmez, hiç çekinmeden söylüyor, ona ceza meza, sınır mınır yok. "Ama montaj ama şu ama bu" dedi, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydı", sayın savcılarımız(!) harekete geçmeye cesaret edemedi. Ama, Özlem Gürses'e saçma bir bahaneyle "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu"ndan ev hapsi verdi iyi mi?. Başkasına amn huku ta hukuk, demokrasi filan derken aslında "aman ha, bak, bizdeki gibi hukuku kendi kontrolünüze almayı ihmal etmeyin" demek istiyorlar

    Yanıtla (8) (1)
  • ÖMER KUTALMIŞ / 25 Aralık 2024 10:52

    Türkiye'de tarihi derinliğe, köklü devlet geleneğine karşı hukukun üstünlüğü pratiğe dökülemedi. İktidar siyasi rekabette kanunları, yargı sistemini yanlı kullanırken, daha devlet aşamasına geçip geçmeyeceği tartışılar Suriye devrimcilerin hukukun üstünlüğü için çalışacaklarını söylemek bana gerçekçi gelmiyor. Bu ülkede Anayasa mahkemesinin kararları bile siyasi rekabet adına tanınmadı. O zaman halk hukukun üstünlüğü benim içinde ittifak etmedi. Bunun Suriye'de olacağını düşünmek !!!

    Yanıtla (3) (0)
  • Hasan / 25 Aralık 2024 10:45

    “Biz Allah’ın necata ermiş kullarıyız. Yapıp ettiklerimiz sorgulanamaz, tartılamaz, eleştirilemez. Adalet, hukuka uygunluk, etik, hakkaniyet, ehliyet, ahlak gibi nice kavramlar, ancak başkasını ölçüp tartmak için vardır. Biz bunlardan muafız, zira seçilmişiz. “
    Zihniyeti eylemleriyle böyle olanlar, haliyle hiç bir şeyi üzerlerine alınmazlar. Bu bir itikadi sorun. Tarihte kendilerini Allah’ın yeryüzündeki gölgesi kabul edenlerde böyle değillermiydi?

    Yanıtla (6) (0)
  • Gerçekçi / 25 Aralık 2024 09:52

    Cemevleri ibadethane değil diyerek belli bir kesim dışlanmış olmuyor mu?Tipik siyasal islamcı taktiği Suriye de konuştukları..Akp ilk iktidara geldiğinde aynı şeyleri söyledi...Herkese mavi boncuk dağıtıyorlardı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Mustaa / 25 Aralık 2024 09:43

    Beraber bir devlet kuruluyor ya merak ettiğim işin içinde şimdilik dayı demek var mı? Çünkü SMO ne oldu? İhvan?

    Yanıtla (2) (0)
  • Matrakçı... / 25 Aralık 2024 09:34

    Herkesin herseyi bilmesi oldukça eğlenceli..

    Yanıtla (0) (1)
  • O k u r / 25 Aralık 2024 09:30

    Elbette Suriye deki insanlara da 13 yıllık zulümden sonra ve bundan sonraki hayatlarında refaha ulaşması için birşeyler yapılsın, bizden talep ederlerse..
    Ancak kendi ülkemizde KHK ile işinden ekmeğinden hayatından geleceğinden edilmiş, Ve yargılandığı ve hakkında Beraat kararı verildigi hâlde işine ekmeğine iade edilmeyi bekleyen binlerce insan var..
    Bence bu zulüm bitsin, kin gütmek iyi değildir, yazıktır günahtır vebaldir..
    Ahiret var..

    Yanıtla (8) (0)
  • Çetin / 25 Aralık 2024 09:25

    Hani derler ya cukkadan oturmuş.Yazınız herşeyi detayla ortaya koymuş.Erdoğanın özelliği suriye yapılanmasını söyleyebilirsin tamam da ya ülkemizdeki hukuk ve tek adamlılık.Neyse.

    Yanıtla (4) (0)
  • Dr / 25 Aralık 2024 08:55

    Suriyeliler Türkiyenin Aihm deki dosyalarını inceleyerek hukuksuzluk nasıl yapılır öğrensinler. Sonra hukuğu olması gerektiği gibi inşa etsinler. Takiye yapmıyorlarsa eger.

    Yanıtla (5) (0)
  • okur 41 / 25 Aralık 2024 08:48

    Nasıl istersek öyle yönetiliriz. İşçi ve emekli kesimi başta olmak üzere anadolunun büyük kısmında hükümete verilen büyük destek dün açıklanan asgari ücret ile karşılığını buldu. Suriye'ye demokrasi, bize otokrasi, Suriye'ye hukukun üstünlüğü bize ise güçlülerin hukuku. En başta adalet ve hukuk olmak üzere eğitimde, tarımda, sağlıkta, ekonomide, demokraside bize yakışan şekilde yönetilmek istiyoruz. Yeter artık, bir an önce seçim olsun.

    Yanıtla (3) (0)
  • Vatandaş / 25 Aralık 2024 07:24

    Türkiye Suriyeyi AB üyeliğine hazırlıyor. Bir sonraki adım maastrich ve kopenhag kriterleri. Biz girmesek de olur.

    Yanıtla (21) (0)
  • Karar okuru / 25 Aralık 2024 06:59

    Anlayana bu yazı yeter.

    Yanıtla (6) (0)
  • Kaptan / 25 Aralık 2024 04:40

    tebrikler elif hanım.

    Yanıtla (8) (0)
  • Velhasıl / 25 Aralık 2024 02:24

    Velhasılı tam bir "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" durumu söz konusu.

    Yanıtla (23) (0)
  • Fatma fatma / 25 Aralık 2024 02:15

    Ele verir Talgunu kendi yutar salkımı

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 25 Aralık 2024 02:10

    Mısır ve Tunus ziyaretlerinde laik devlet olun diye tavsiyede bulunmuştu sayın Erdoğan. Suriye için laikliği tavsiye etmedi. Hukuk üstünlüğüne dayalı bir devlet kurun demek kolayda yapması çok zor. haklı olarak sizde Adalet bakanlığı varda ne ne oluyor diyebilirler.

    Yanıtla (13) (1)
  • karar okuru - ... / 25 Aralık 2024 02:04

    bence iktidarımız tez zamanda suriyeye bizdeki gibi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini önersin ve suriye tez zamanda ayağa ve atağa kalksın. böylece colaninin de hemen dünya lideri olmasının yolu açılır, halkı da bizim gibi mutlu olur.

    Yanıtla (16) (0)
  • Mustafa T. / 25 Aralık 2024 01:31

    Anlaşılan, Sayın Colani, bizdeki demokrasiyi ve hukuk devletini örnek alacak. Suriye koşullarına bakılırsa, olsa olsa bizdeki uygulamanın karikatürü olacaktır. Bizdeki demokrasinin, adaletin, hukukun, eşitliğin, yüceliğin, asaletin, erdemin karikatürü neye benzeyecek acaba? Çok merak ediyorum.

    Yanıtla (10) (1)
  • Erkan Özeray / 25 Aralık 2024 01:10

    Herhalde karşısındakini de, Türkiye'yi yandaş medyadan izleyen biri olarak düşünüyor veya kendi zihin dünyasında Türkiye yi gerçekten demokratik, özgürlükçü bir hukuk devleti olarak görüyor.

    Yanıtla (13) (0)
  • Sayın yazar / 25 Aralık 2024 00:34

    Bu yazdıklarınız ve mecliste veya başka yerde bu tür hukuksuzluk var hukuku uygulayın tarzındaki tüm söylemler 10 yıldır konuşuluyor ve yazabilen yazıyor ama değişen en ufak şey var mı ülke de.nafile .bu yeni sistem hukuka geçişe asla izin vermez çünkü yasama yürütme ve yargı tek elden yönetiliyor ve bu da her zaman kim iktidar olursa olsun onun işine gelecek ve kirli emeli olanlara her zaman ön ayak olacak

    Yanıtla (16) (0)
  • Okur / 25 Aralık 2024 00:26

    TR adil olursa, en cok adaletsizlikten beslenen yönetim irtifa kaybeder. Suriye icin istediklerini, kendi vatandasi icin istemez. Disariya da pek bir demokrat resim verirler. Icler acisi bir durum. Allah bizi kurtarsin sunlardan. Vatandasin niyeti yok pek.

    Yanıtla (20) (0)
  • Karar okuru / 25 Aralık 2024 00:24

    Suriye'de bence ilke falan kalmadı. Daha doğrusu ülke sıfırladı. Hazine boş, sanayi yok, üretim meçhul, enerji ve hammadde ve madenler yetersiz. Savunma bitti, mevcudu da Katil İsrail yok etti. Yeniden ihyası için 400/500 milyar dolardan bahsediyorlar. Demokrasi, hukuk bu durumda ne olur meçhul!

    Yanıtla (11) (0)